UYARI: Videoda da aşağıdaki metinde de kitapla ilgili spoiler'lar veriyorum. Spoiler olmadan bu kadar karmaşık bir senaryo nasıl aktarılır bilemedim. Dolayısıyla, Cixin Liu'nun The ThreeBody Problem (Üç Cisim Problemi) kitabı ile ilgili spoiler istemiyorsanız lütfen videoyu izlemeyin ve aşağıdaki yazıyı okumayın.

Çok enteresan bir süreçten geçiyorum.

Yoldan geldim, hastayım, epey ateşim var. Geceleri düzgün uyuyamıyorum. Ancak çok tuhaf rüyalar görüyorum.

Seyahat boyunca Cixin Liu'nun The ThreeBody Problem kitabını okudum. Bu sabah kitabı bitirdim, bir solukta okudum.

https://www.amazon.co.uk/ThreeBodyP...

Gece de rüyama Trisolaris girdi.

Bu kitap Üç Cisim Problemi olarak Türkçeye de çevrilmiş:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/ucc...

Hayatımda okuduğum en tuhaf, beyin açan, hayal gücünü tetikleyen, ve kafa zorlayan kitaplardan biriydi.

Radyo teleskoplarından sorumlu bir bilim insanı Ye Wenjie. Çin'de 1967'deki kültürel devrim sırasında babasının işkence ile öldürüldüğüne şahit oluyor. O sırada daha küçük bir çocuk Ye, ve bu olaydan sonra insanlığa olan inancını ve umudunu kaybediyor. Bu olay insanlığın kaderini de değiştirecek.

Kırmızı Kıyı denilen bilimsel bir merkezde çalışıyor Ye Wenjie. Uzaya bir mesaj yolluyor. Bu mesaja 4.5 dört ışık yılı uzaklıktaki Alpha Centauri'ye ait bir gezegenden Trisolaris'ten yanıt geliyor. Burada üç adet yıldız var. Bunlara Alfa Yıldız sistemi deniyor. Bu gezegen de üç güneşin hareketlerinin hepsinden etkileniyor.

Trisolaris'te hayat çok zor. Ancak medeniyet ve teknoloji olarak dünyadan çok daha ileri düzeydeler.

3 güneşle birden yaşamak ilk başta cazip gibi görünse de Trisolaris tam bir cehennem. Gezegende ne zaman güneş doğacak, kaç güneş doğacak, sıcaklıklar nasıl olacak hiçbir şey belli değil.

Bazen Trisolaris bir yıldıza (güneşe) yaklaşıyor, onun yörüngesine giriyor. O zaman düzenli akşamı ve sabahı yaşıyorlar. Hayat güzelleşiyor, medeniyet kurulabiliyor o zaman. Ancak bu sürenin ne kadar olacağı asla kestirilemiyor.

Üç Cisim Problemi, matematikçilerin ve fizikçilerin asırlardır çözmeye çalıştıkları imkansız bir problem.

Trisolaris'teki bilim insanları ezelden beri umutsuzca bu problemi çözmeye çalışıyorlar.

Ancak problem çözülemiyor. Gezegenin başına türlü türlü felaketler geliyor. Mesela 3 güneş birden yaklaşınca her yer kavruluyor. 3 yıldız da uzaklaşınca yıllarca süren zifiri karanlık ve soğuk herşeyi donduruyor.

Dolayısıyla Trisolaris gezegeninde medeniyet en az 200 defa baştan kuruluyor.

Bu gezegendekilerin amacı kendilerine yaşanabilir bir gezegen bulmak.

Ye Wenjie sayesinde dünyayı keşfediyorlar. Anında uzay gemileri ve savaş gemileriyle dünyaya saldırmak üzere yola çıkıyorlar.

Çok ileri teknolojileri var, bu teknolojileri kullanarak dünyada türlü manipülasyonlar ve mucizeler oluşturuyorlar.

Dünyaya 2 proton yolluyorlar. Protondan ne olacak ki demeyin, bunların her biri aslında Kuantumla çalışan süper bilgisayarlar. Dünyada ne olup bitiyorsa bu sayede aynı anda takip edebiliyorlar.

Dünyada insanlıktan umudunu kesmiş ve Trisolaris'e bel bağlayan geniş kesimler var. Bu insanlar ETA örgütü ile Trissolaris'in dünyadaki amaçlarına hizmet ediyorlar.

Bu insanların oynadıkları Metaverse gibi çalışan bir bilgisayar oyunu var. Burada avatarınızla Trisolaris'teki gelişmelerin içinde buluyorsunuz kendinizi. Üç cisim problemini çözmeye çalışıyorsunuz. Her seferinde gezegenin ve canlıların nasıl tahrip olduğuna tanıklık ediyorsunuz. Trissolaris'in geçirdiği 200 medeniyetin hepsi bu oyunun içerisinde seviyeler olarak yer alıyor. Oyuna giren kendini Trisolaris felsefesine ve medeniyetine kaptırıyor, bir din gibi bağlanıyor hatta.

Dünyada çözemediğimiz gizemli olaylar oluyor.

Bazı bilim insanları intihar ediyorlar.

Bazı bilimsel gelişmelerin önü türlü yollarla hemen tıkanıyor.

Dünyadaki insanların anlayamadığı şekilde gelişiyor olaylar, zira Trisolaris gezegenindekiler insanların teknolojisinden çok daha ileri teknolojilere vakıflar.

Hele bir saphon (Safon) teknolojisi var ki inanılmaz bir şey.

Trisolaris'ten harekete geçen savaş gemileri ve uzay gemileri son hız dünyaya geliyorlar. Ancak bu hızla bile gelmeleri yaklaşık 450 sene sürecek.

İnsanlardan çok daha ileriler, insanlara siz böceksiniz diyorlar hatta.

Bu sürede insanlar akıllarını başlarına getirip bilim ve teknolojide atılım yapabilecekler mi?

Uzaylıların saldırısına hazırlık yapabilecek miyiz?

Bu ileri teknolojileri anlayıp savunma sistemlerimizi geliştirebilecek miyiz?

Dünyada insanlar binlerce yıldır böcekleri zehirlemeye ve onları yok etmeye çalışıyorlar. Ama böcekler hala yeryüzünde varlar, ve var olmaya devam edecekler.

Dolayısıyla insanlar olarak belki de hala şansımız vardır.

Bundan sonra ne mi olacak?

Devamı üçlü kitap serisinin diğer kitaplarında!